Randstad tarafından 22 yıldır düzenlenen Workmonitor araştırmasının yenisi yayınlandı. Workmonitor 2025’e göre, çalışanlar için artık sadece "ne yaptıkları" değil, "neden, nasıl ve kiminle yaptıkları" daha önemli hale geldi. Küresel işgücü piyasasında iş-yaşam dengesi, ilk kez maaşı geride bırakarak çalışanların en büyük önceliği oldu. Türkiye’de ise bu oran %90’a %88 ile global ortalamaların üzerinde gerçekleşiyor. Çalışanların büyük bir kısmı, işyerinin kendi değerleriyle uyumlu olmasını beklerken, kariyer gelişimi ve esneklik gibi unsurlar da iş tercihlerini şekillendiriyor.
Türkiye’de çalışanlar yeterli esneklik sunulmadığı için işten ayrılıyor
Çalışanların büyük bir kısmı, esneklik eksikliği nedeniyle işten ayrılıyor. Türkiye'deki çalışanların %42’si, yeterli esneklik sunulmadığı için işinden ayrıldığını belirtiyor. İş-yaşam dengesi (%90), maaş (%88) ve iş güvenliği (%90) en önemli beklentiler olarak öne çıkıyor. Çalışanların %63’ü, işverenin sosyal ve çevresel değerleriyle uyumlu olmaması halinde bir iş teklifini kabul etmeyeceğini ifade ediyor. Ayrıca, çalışma saatlerinde özgürlük (%55) ve uzaktan çalışma imkanı (%47) gibi esnek şartların da bir işin tercih edilmesinde kritik olduğu görülüyor.
Aidiyet duygusu, çalışanların iş performansında kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. Türkiye’de çalışanların %65’i (küresel %55) kendilerini ait hissetmedikleri bir işten ayrılacağını belirtiyor. Çalışanların %90’ı, meslektaşlarıyla bir topluluk duygusu içinde olduklarında işlerinde daha iyi performans göstereceklerine inanıyor. Ayrıca, işyerinde bir topluluk oluşturulmasının zihinsel sağlık için önemli olduğunu düşünenlerin oranı %89’a ulaşıyor. İş arkadaşlıklarının çalışan motivasyonuna olan etkisi, daha düşük maaşı kabul edebilecek çalışanların (%50) iş yerinde arkadaşlarıyla iyi bir sosyal ortam kurmasıyla da kendini gösteriyor.
Kariyer gelişimi çalışanların en önemli beklentileri arasında başta
Kariyer gelişimi ve yetenek kazandırma, çalışanların en önemli beklentileri arasında yer alıyor. Türkiye’de çalışanların %53’ü, kariyerlerini geleceğe hazırlayacak gelişim fırsatları sunulmaması halinde işlerinden ayrılacağını belirtiyor. İşverenin geleceğe yönelik beceriler kazandırdığına inananların oranı %77 olurken, çalışanların %79’u yapay zeka ve yeni teknolojileri kullanmaya hazır olduğunu ifade ediyor. Çalışanların %60’ı ise işverenlerinden yeterli eğitim fırsatı almadıklarını düşünüyor. En çok talep edilen eğitim konularının başında yapay zeka (%42) gelirken, özellikle Baby Boomers için bu oran %39’a ulaşıyor.
Araştırmayı yorumlayan Randstad Genel Müdürü Ufuk Gedikli’ye göre Türkiye’de çalışanlar artık sadece maaşa değil, işyerinde sağlanan esneklik, topluluk hissi ve kariyer gelişim fırsatlarına da büyük önem veriyor. Bu nedenle işverenlerin bu talepleri karşılaması, yetenekleri elde tutma ve işyeri kültürünü güçlendirme açısından kritik hale geliyor. Yeni iş dünyasında başarılı olmak isteyen şirketlerin, çalışan beklentilerine uyum sağlayacak stratejiler geliştirmesi gerekiyor.
Ayrıca basın bültenlerimizi incelemek için: